Archive for Kasım 2009

Kafe ve Barlardaki Tuvalet Sorunsalı

29 Kasım 2009 Pazar § 0

Dün de başıma gelince bir yere yazmam gerektiğini hissettim bunu, dayanamadım. Tamam, genel bir kuyruk olur kafelerin tuvaletlerinde, buna itirazım yok. İçilen biralar illa ki çıkmak isteyecektir, bi 5 dakika tutarım gerektiğinde, sorun değil bu. Ama benim derdim tuvalette biri olup olmadığına dair yaşadığım tereddüttür arkadaşım. Kapıyı tıklatmaya dahi çekinen ben, içeriden gelen "DOLUUAAĞĞ" sesinden sonra iyice strese girerim. Adam çıkınca ve göz göze geldiğimizde resmen "abi sıçarken rahatını bozan öküz bendim, afedersin" demiş olacağım. Belki de ben çok takıyorum bunu ama ne bileyim abi, bi çekingenlik vardır bende bu durumlarda napayım.

Asıl ters durum bunun diğer versiyonudur bak size söyleyeyim. Kapıyı tıklatıyorsun, ses gelmiyor. Ama sen yine tereddüttesin, çat diye giremiyorsun içeri. Ben bir kere daha çalarım genelde. Çok başıma geldi çünkü. İkinciyi tıklatmadan kapıyı hafif aralıyorum, küt diye kapıyı itiyor herif yüzüme ve "DOLU DEDİK YA AMANAGOYİM" diyor. Heh iyice sıçtın işte. Böylesiyle de göz göze geleceksin çıkınca ve o anda bir küfür daha yeme olasılığın oldukça yüksek. En iyi ihtimal bir ters bakış. Döneceksin sen de işedikten sonra içeri, akşamın ilerleyen saatlerinde sürekli kaçamak bakışlar birbirine. Fenalardan fena beğen.

İşte sırf bu iki sebep yüzünden benim çişim kaçıyor. Ter olarak, yeri geldiğinde gözyaşı olarak boşaltımımı tamamlıyorum artık. Müesseselerden ricam da en az iki pisuvarın olduğu bir tuvaletiniz olsun ortamınızda. Yaşatmayın bu ızdırabı artık biz gençlere. LÜTFEN LAN!

Müessese, Martin Scorsese. Ehi.

Gider ayak sinema göndermemi de yapayım da şişmesin bir tarafım, neme lazım.

Orclar Sarışın Sever

27 Kasım 2009 Cuma § 0

Başlık ve fotoğrafa bakıp aynı zamanda "sübyancı" olduklarını düşünmeyin. Bi bekleyin, açıklayacağım size hepsini.

La Gazetta Della Mordor'dan gelen son haberlere göre tüm seri boyunca Aragorn'a yazıp 3.filmin sonunda Faramir'e yâr olduğunu gördüğümüz Eowyn'in, Aragorn-Arwen düğünü dönüşünde fotoğraftaki Orc tarafından kaçırıldığı ve Minas Morgul'da ırzına geçildiği söyleniyor. Eomer önderliğindeki Rohirrim'e katılan Faramir, Orc'un peşine düşse de Morgul'a giden yolu bizim atlılardan daha iyi bilen Orc izini çok geçmeden kaybettirmiş.

O sırada Minas Morgul'da Orc'un önceden kafaladığı örümcek Shelob, çılgın aşık Faramir gelemesin diye dağa aşılması çok zor ağlar örüyormuş öte yandan. İşini gördükten sonra Shelob'a da bir kıyak çekebilirmiş Orc, Eowyn ile ilgili. Çok edepsiz tekliflerde bulunmuşlar birbirlerine.

Yıllaaar, yılllarrr sonra...

"Yıllardır çözülemeyen bir kaçırılma davası nihayet sonuçlandı" diye habere girdi Mehmed Ali Birand. Sıcak bir gündü Mordor'da. Hoş, Mordor hep sıcak. Gerek Sauron'un gözünün ısısı, gerek Mordor ocaklarının sürekli Orc üretimi esnasında yaktıkları Ent'lerin ısısı. Halk arasında gavur şeysi gibi sıcak denilen sıcaktandı adeta. Bir tarafta Frodo'nun Elf yeleğiyle oynayan saftirik Orclar, bir tarafta da küçük sarışın bir çocukla top oynayan Orc gözlerden kaçmıyordu. Doğal olarak dikkat çekiyordu çünkü ay yüzlü bu velet. Bir insanın ne işi vardı sonuçta Orclar arasında? Nasıl kimse dönüp bakmıyordu, neyin nesiydi de kabul görmüştü böyle Mordor kapıları ardında?

Evet, yanılmadınız. O gece Orc'umuz ile Eowyn'in kaçamağında bir kaza olmuştu. Orclar çirkin mirkin ama vefalı, namuslu adamlar. Eowyn'e "helalimsin" deyip çocuğu da kabullenmiş cengaver Orc. Ancak sevdiceğini Mordor'a indirmesi pek akılcı değil, onca Orc'un ortasına. O yüzden Minas Morgul'da doğum gerçekleşene kadar güzel bir tatil yapmışlar karı-koca. Shelop onları sırtına alıp Morgul'un henüz keşfedilmemiş güzelliklerini gezdirmiş sık sık. Doğum günü gelip çattığında da kendi çabalarıyla, Shelop'un kendi ağzıyla yaptığı nefis, yumuşacık ağ üzerinde doğumu gerçekleştirmişler. Nurtopu gibi sapsarı saçlı bir insan yavruları olmuş. Eowyn'in hamilelik boyunca korktuğu başına gelmemişti neyse ki. Bir Orc çocuk doğurmak istemiyordu açıkçası.

Doğumdan birkaç gün sonra, Eowyn kendini toparlayınca sormuş dağ gibi erkeğine; "ne zaman evimize gidiyoruz hayatım?" diye. Eniştemiz tekrar düşüncelere dalmış. Sonuçta aşağısı abazan Orc kaynıyordu, ne olursa olsun hanımını oraya indirmemek lazımdı. Düşündü taşındı, Eowyn'i orada bırakmaya karar verdi. Çok zor bir ayrılık oldu onlar için ama biraz düşününce Eowyn de hak verdi beyine. Gondor'a da dönemiyordu ayrıca, Faramir "ne boku varsa yesin" demiş, "hamile kalmadan düşünseymiş" demiş. İyi demiş, Faramir'ime kız mı yok? En dilberleri var hem de.

Orc, çocuğunu da alıp vurmuş kendini Mordor meydanına. O zamanlardan beri onu bir Orc gibi yetiştirmiş ama insan geleneklerinden de tamamen koparmamış. Dedik ya, naif adamlar aslında Orclar özünde. Hatta küçük Daniel'i Orc gibi yetiştirdiyse de insan halkına karşı bir nefret beslemesine dahi izin vermemiş eniştemiz. Düşünün zerafeti, inceliği.

Yalnız, unuttukları bir şey vardı aslında. Shelop çaktırmıyordu ama Eowyn'de baştan beri gözü vardı. Geceleri, çiftimiz uyurken Eowyn'in altına bakıyordu eteğini kaldırıp. Başı boş bulunca kızı, akıllıca bir taktik de uygulayıp yavaş yavaş kendini sevdirmeye başlamıştı. Eowyn de "ne olacak yahu, yalnızlık Allah'a mahsus. bi dayanağım olsun en azından şu hayatta" diyerekten Shelop'la yakınlaşmış.

Mutlu mesut yaşarlarken günlerden bir gün Smeagol'ün yolu düşmüş Minas Morgul'a. Smeagol da ilk görüşte abayı yakmış Eowyn'e. Shelop'a tehditler savurmuş. "Bak, benim özüm Hobbit, senden kat kat daha insanım. Bırak hatunu, daşlara vururum yoksa seni" demiş. Baktılar olmuyor, Eowyn'in de rızasıyla iğrenç bir ilişkileye yelken açmışlar. Cidden iğrenç. Shelop, Smeagol ve Eowyn üçlü yapıyor, düşünsenize. Ama onlar da mutluluğu bir şekilde bulmuşlar. Üçlümüz mutlu, Daniel ile Orc babası mutlu, Faramir zaten çoktan nikahı basmış bir Elf kızına. Aragorn ile bacanak olmuşlar bir nevi.

Orta Dünya'da aşklar böyle oluyor işte. Her çift mutlu olabiliyor. Yeter ki gerekli altyapıyı yakalasınlar. Hepsine birer parça kurban eti gönderiyorum buradan, bi hayır dualarını eksik etmezlerse sevinirim.