The Hurt Locker

26 Şubat 2010 Cuma § 0

Alışılagelmiş savaş ve kahramanlık filmlerinin ötesinde bir film kesinlikle The Hurt Locker. En hareketli sahnelerde dâhi duraklamalar çok fazla. Buna rağmen film bittiğinde sizi derinden etkiliyor. Filmi özel yapan tarafı da sanırım bu, onca durgunluğuna rağmen sürekli filmin içinde olmanız.

Ana karakterlerden daha fazla tanınan isimlerin yan rollerde, en fazla 3'er 5'er dakika gözükmeleri gibi bir durum mevcut. Ralph Finnes, Evangeline Lilly, Guy Pearce, David Morse ve Dexter'dan hatırlayacağımız Christian Camargo bunlara örnek.

Filmin Oscar adayı filmlerden biri olduğunu biliyordum. Az önce tekrar baktım ve tam 9 dalda aday olduğunu ise tahmin etmiyordum. Kaldı ki en prestijli ödüllerden en iyi film, en iyi yönetmen, en iyi senaryo ve en iyi erkek oyuncu dörtlüsü bu 9 dalın içerisinde. Başta da söyledik; bir savaş filmi olarak farklı. Savaştan öte drama öğeleri ön planda. Olay daha çok psikolojik açıdan etkili bir şekilde değerlendirilmiş. Hak edilmiş adaylıklar diyebiliriz hepsi için.

Çatışmaya girmekten çok; intihar bombacılarıyla, şüpheli paket/araç ihbarlarıyla ilgilenen bomba imha ekibinin hikayesi diye tek bir cümleye indirebiliriz filmin konusunu. Senaryonun daha durgun ilerlemesi gayet doğal bu doğrultuda ama kelimelerle anlatılamayacak sahneler fazlalıkta. Başroldeki Jeremy Renner'ın William James karakteri bariz bir iz bırakıyor üzerinizde. En iyi erkek oyuncu dalında rakipleri fazlasıyla güçlü. Aynı şekilde filmin de yukarıdaki o dört önemli dalda ödül almaları oldukça güç. Ama töreni ödülsüz kapatmayacaklardır bence.

Yönetmen Kathryn Bigelow için de farklı bir deneyim olsa gerek. Erkek oyuncularla, Irak'da, tüm o sahnelerin çekimi mutlaka zorlamıştır onu ve tüm ekibi.

Kesinlikle izlenmesi gereken bir yapım olduğunu söylemeye gerek yok sanırım bunca şeyden sonra. Şu an Imdb puanı 8.0 filmin. Gönül rahatlığıyla 8 puan verilebilecek bir film bence de.

What's this?

You are currently reading The Hurt Locker at ekseriyetle.

meta