Top 3 : City And Colour

27 Mayıs 2010 Perşembe § 0

İlk Top 3'ü Aralık'ta yazmışım ve toplamda 11 tane olmuşlar şu güne dek. Dallas Green'den 12. sırada bahsetmek onu diğerlerinden az seviyorum anlamına gelmiyor elbet, aksine kimseyle paylaşmak istemediğimden kaynaklı sanırım. Kendisine olan sevdamı yakın çevrem fazlasıyla biliyor ve hatta bıkanlar vardır artık eminim. Öyle ki uzun süredir FF ve Facebook avatarımda onun fotoğrafı bulunuyor, Twitter'da da uzun bi' süre aynı kare vardı.

Alexisonfire'da dinledim Dallas'ı ilk olarak. Gruptayken sesine hayran olmaya başlasam da sonradan öğrendim solo bir projeyle uğraştığını ve bunun adının City and Colour olduğunu. Sonrası zaten tamamen kendisine gönlümde en güzelinden apayrı bir yer ayırmamdan oluşan süreç. Dallas'ın city, Green'in colour olduğunu ilk fark ediş anımı hâlâ hatırlarım mesela.

2005 ve 2008 yıllarında yayınladığı Sometimes ve Bring Me Your Love isimli iki stüdyo albümü var Dallas'ın -albümlerden önce çıkarttığı iki tane de EP'si mevcut-. İki albüm arasında bir zamanda tanıştım kendisiyle ve ilk göz ağrısı olduğundan mıdır bilmiyorum ama Sometimes diğer albüme göre çok daha güzel bence. Nasıl bir Top 3 olacağını kestirmek zor şimdiden. Çünkü ben hiç Dallas'dan birkaç sarkı seçip dinlemedim, her seferinde baştan sona tüm şarkılarını dinledim. İşte bu yüzden formatın ismi Top 3 olsa da çoğu zaman yaptığım gibi yine uymayacağım kendi koyduğum kurala ve iki albümün de kendi içerisinde en iyi üçünü seçeceğim.

Sometimes'ın birinciliğini ve genel birinci sırayı dinlediğim ilk şarkısı olan In The Water I am Beautiful'a veriyorum. 3-4 sene önceki dinleyişlerimde nasıl etkiliyorsa hâlâ aynı etkiyi bırakıyor bu şarkı bende. Nedir olayı, inanın hiç çözemedim. Kaldı ki çok fazla dinlenen şarkılarından değil bildiğim kadarıyla. Şimdi çetin savaş bir başlıyor işte. Diğer albümün üç şarkısı aklımda ama bu albümde diğer iki sıra için seçenek çok fazla. Hangisini seçsem pişman olmam gerçi, bundan eminim. Like Knives, Sometimes(I Wish), Casey's Song, Save Your Scissors, Hello I'm In Delaware, Comin' Home şeklinde altıya indirdikten sonra Save Your Scissors'a ikinci sırayı veriyorum ve son sırayı saydığım diğer şarkılara eşit şekilde paylaştırıyorum.


Gelelim Bring Me Your Love'a. Yine ilginç olabilecek bir seçimle ilk sıra için Sensible Heart'ı seçiyorum bu albümde. İkinci sırayı genelin favori şarkılarından biri The Girl'e, son sırayı ise The Death of Me'ye bırakıyorum. Bu albümün falsosu ise Sleeping Sickness. Favorilerim arasında değil bu şarkı kesinlikle ancak bazen tam 'o kafa'dayken yakalıyor ve fena yapıyor adamı.

Yine çaktırmadan, usul usul 11 şarkı saymışım. Gönül istiyor ki çok daha egzotik bir biçimde anlatayım City and Colour sevgimi. Ne bileyim, profesyonel albüm/grup yorumcuları gibi işte ama bu adamı çok seven basit bir dinleyiciyim sadece. Diğer yazılarda en azından bir şarkıyı sözleri için almışımdır hep, fakat bu durum Dallas'da yok. Çünkü çoğu şarkısında klasik "Beni anlatıyor bu adam" triplerine girecek kadar kendimden sözler buluyorum. Son olarak "2010'un bitimine doğru bir albüm yapsan ne güzel olur be Dallas'cım" diyor ve bitiriyorum.

What's this?

You are currently reading Top 3 : City And Colour at ekseriyetle.

meta